
Kadın Meclisi Sözcüsü olarak seçilmesinin ardından sistematik bir şekilde baskı altına alınmaya çalışıldığını dile getiren Kaya, “Kadın mücadelesine darbe vuran bu süreci ve kumpası teşhir ediyorum”dedi
Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi’nde yaşanan çalkantılı süreç sonrası kamuoyuna açıklama yapan Sibel Kaya, kişisel haklarına yönelik saldırıların ve kurumsal baskıların hedefinde olduğunu belirterek yaşananları tüm çıplaklığıyla anlattı.
Kadın Meclisi Sözcüsü olarak seçilmesinin ardından sistematik bir şekilde baskı altına alınmaya çalışıldığını dile getiren Kaya, “Kadın mücadelesine darbe vuran bu süreci ve kumpası teşhir ediyorum” diyerek sürecin perde arkasını kamuoyuyla paylaştı.
“Demokratik İrademiz Hedef Alındı”
Kaya, 17 Aralık 2024 tarihinde yapılan genel kurulda en yüksek oyu alarak yürütme kuruluna seçildiğini, ardından 23 Aralık’ta yapılan toplantıda oybirliğiyle sözcü olarak belirlendiğini hatırlatarak, bu demokratik iradenin kısa sürede sistematik bir zorbalıkla hedef alındığını söyledi.
“Toplantıda Psikolojik Zorbalığa Uğradım”
Kaya, ilk yürütme kurulu toplantısında Bodrum Kent Konseyi Genel Sekreteri’nin şahsına yönelik baskıcı ve provoke edici bir tutum sergilediğini, sesini yükselterek sözünü kestiğini, otorite kurmaya çalıştığını ve bu durumun açık bir psikolojik zorbalık olduğunu ifade etti.
“Mesajım Çarpıtıldı, Kişisel Haklarım İhlal Edildi”
Yaşanan gerilim sonrası WhatsApp üzerinden ilgili kişiye gönderdiği özel mesajın rızası olmadan paylaşıldığını ve “tehdit” gibi çarpıtılarak kamuoyuna sunulduğunu belirten Kaya, bu durumun hem etik dışı hem de KVKK’ya açık bir ihlal olduğunu söyledi.
“Hukuksuz Toplantıyla Görevim Gasp Edildi”
Söz konusu mesajın ardından hukuki temeli olmayan bir “olağanüstü toplantı” organize edildiğini, bu sürece Kent Konseyi Genel Sekreteri’nin de aktif biçimde dahil olduğunu belirten Kaya, “14 kişilik yürütme kurulunun 10 üyesi yok sayılarak 4 kişiyle korsan toplantı yapıldı” dedi.
Bu toplantıda yönergelere aykırı bir şekilde sözcülüğünün düşürüldüğünü açıklayan Kaya, “Bu sadece şahsıma değil, kadınların demokratik iradesine de darbedir” diyerek süreci sert biçimde eleştirdi.
“Bugünkü Açıklama, İtibar Saldırısıdır”
Bugün azınlık bir grup tarafından yayınlanan açıklamanın gerçek dışı iddialarla dolu olduğunu ve kişisel haklarına açık bir saldırı niteliği taşıdığını belirten Kaya, bu metnin yalnızca kendisine değil, kadın mücadelesinin temel değerlerine de tehdit olduğunu vurguladı.
“Şiddet Tutum Belgesi Araçsallaştırılıyor”
Söz konusu açıklamada sıkça atıf yapılan “şiddete sıfır tolerans” ilkesinin ve şiddet tutum belgesinin kişisel hesaplaşmalarda kullanıldığını ifade eden Kaya, bu yaklaşımın gerçek şiddet vakalarının ciddiyetini gölgelediğini belirtti.
Ayrıca, daha önce şiddet faili olduğu gerekçesiyle komisyonlardan çıkarılmış kişilerin tekrar görevlendirilmesini sorgulayan Kaya, bu çifte standardın yalnızca iktidar ilişkilerine hizmet ettiğini söyledi.
“Susmayacağım, Mücadeleye Devam Edeceğim”
Açıklamasının sonunda kadınların eşitliği ve temsiliyeti için mücadele ettiğini belirten Sibel Kaya, “Bu mücadele kişisel iktidar hırslarıyla, kurumsal baskılarla ve etik dışı yöntemlerle kirletilemez. Susmayacağım. Kumpasa karşı direneceğim” diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu:
“Gerçek kadın dayanışmasını savunan tüm kadınlara çağrımdır: Bugün susarsak, yarın hiçbirimizin sözü kalmaz!”