• Nevavprestij
POLİTİKA Haber Girişi : 04 Kasım 2019 12:29

Yüz binlerce kişi merakla bekliyor! EYT ile ilgili son durum ne?

Yüz binlerce kişi merakla bekliyor! EYT ile ilgili son durum ne?
  Son dönemde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen ve sayıları milyonları bulan EYT’liler, konu hakkında gelişmeleri merakla takip ediyor. Peki EYT ile ilgili son durum nedir? Yasa çıkarsa kaç kişi emekli olabilecek? İşte detaylar…

2020 yılı bütçesinde EYT’nin bulunmadığı bilgisinin ardından konuyla ilgili son açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti. Erdoğan, Fenerbahçe Spor Kulübü Ekim ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı’na katılmadan önce, Faruk Ilgaz Tesisleri önünde vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Bu sırada “Cumhurbaşkanım EYT çıkar mı?” diye soran kadına Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani 40 yaşında emekli mi olalım, 40 yaşında, 50 yaşında emeklilik mi olur?” yanıtını vermişti. Bunun üzerine kadının, “Sağlığımız bozuluyor nasıl yapacağız?” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlığı bozuk olanlar zaten primlerini her şeyini ödemişse, erken emeklilik noktasında zaten emekli olur” yanıtını vermişti.

voyage otel


AĞBAL: YENİ BİR KAYNAK ÖNGÖRÜLMEDİ

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, emeklilikte yaşa takılanlar için bütçeden kaynak ayrılıp ayrılmadığına dair bir soru üzerine ise “2020 yılı bütçesi yapılırken mevcut belirlenmiş Kalkınma Planı, Yeni Ekonomi Programı ve mevzuatta tanımlanmış görevler kapsamında giderler oluşturuldu. Dolayısıyla mevzuatta öngörülmeyen herhangi bir konuda bütçeden yeni bir kaynak öngörülmedi.” ifadelerini kullanmıştı.

 

ALBAYRAK: EYT GÜNDEMİMİZDE YOK

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kampta yaptığı sunumların ardından milletvekillerinden en çok gelen soru EYT ile ilgili olmuştu. Albayrak, sorulara “EYT gündemimizde yok, böyle bir çalışma da yok” diye yanıt vermişti.

 

6 MİLYON KİŞİ VAR

EYT’lierin sayısı yaklaşık 6 milyon kişi civarında olup hemen emekli olabileceklerin sayısı ise 1 milyon kişinin üzerinde. EYT’lilere emeklilik imkanı tanınmasının sosyal güvenlik sistemine maliyeti ise 10 yılda 700 milyar liranın üzerinde olacağı da tespitler arasında. Ancak emeklilikte yaşa takılanlara göre düzenleme yapılsa sadece 700 bin kişi hemen emekli olabilecek ve bunun da maliyeti yıllık 10 milyar liranın biraz üzerine çıkacak.

 

KESİNTİLİ ERKEN EMEKLİLİK

EYT’lilere yönelik çözüm olabilecek önerilerden birisi de yurt dışında Finlandiya, Almanya gibi bazı ülkelerde örneği olan kesintili erken emeklilik modeli. Daha önce emekliliğine kaç yıl kalmışsa her yıl için yüzde 5 düşük maaşı kabul edenlere veya emekliliğe yaş şartından kaç yıl kalmışsa hesaplanacak bedelin peşin ödenerek hemen emeklilik modeli gündeme gelmişti. Buna göre Finlandiya’da 61 ve Almanya’da 63 yaşını dolduranlar, belli bir kesinti miktarını kabul etmeleri durumunda kısmi erken yaşlılık emekliliğine hak kazanabilmektedir. Almanya’da yıllık yüzde 3,6 oranında kesinti yapılmaktadır.


EYT ÇIKARSA KİMLER YARARLANACAK?


EYT kanunun Meclis’te görüşülmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması durumunda 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı girişi bulunan kişileri kapsayacağı belirtiliyor. 1999’da yürürlüğe alınan 4447 sayılı Kanun ile emeklilik yaşı kadın sigortalılıklarda 58, erkek sigortalılarda ise 60 olarak belirlenmişti. Emeklilik için prim gün sayısı da 7 bine çıkartılmıştı. Bu yüzden de EYT kanunu çıkarsa 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlayan sigortalılar, kanunun kapsamında bulunacak.

 

EYT ÇIKARSA NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?


EYT kanunun çıkması durumunda kamuoyunda EYT’liler olarak isimlendirilen emeklilikte yaşa takılan 6 milyon vatandaş bulunduğu belirtiliyor. Bu doğrultuda da EYT kanunun çıkmasından sonra ne zaman emekli olurum sorusu da gündeme geliyor. Ancak her vatandaşın sigortalılık durumunun farklı olması ve yanı sıra 4A/4B/4C şeklinde farklı sigorta kolları için belirlenmiş olan emeklilik koşulları farklılık gösterdiğinden, bu emeklilik tarihlerinin zamana yayılacağı tahmin ediliyor. Ne olursa olsun 6 milyon vatandaşın aniden emekli olmasının devlet bütçesi için oluşturacağı ciddi yük dolayısı ile gerçekçi bir yaklaşımda bu sürecin aniden olmasının mümkün olmadığı görülüyor.