
Türkiye, 2025 yılının ilk 9 ayında son yarım yüzyılın en düşük yağış miktarını yaşadı. İçme suyu temininde ciddi sorunlar kapıda. MSKÜ’den Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Büyükşehirler ve altyapısı eksik bölgelerde su sıkıntısı kaçınılmaz" uyarısında bulundu.
Türkiye, son 52 yılın en kurak dönemine resmen girmiş durumda. Meteorolojik veriler, 2025 yılının ilk 9 ayında yağışların mevsim normallerinin yüzde 26 altında kaldığını ortaya koyuyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Mühendislik Fakültesi Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, tabloyu “ciddi ve çok yönlü bir kriz” olarak niteledi.
Yıl genelinde metrekareye düşmesi beklenen 520 milimetre yağışın sadece 380 milimetre civarında gerçekleştiğini belirten Özçelik, özellikle Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Ege'deki yağış eksikliklerinin dramatik boyutlara ulaştığını söyledi.
Doç. Dr. Özçelik’e göre, bu kuraklık sadece barajlardaki su seviyesini değil, aynı zamanda tarımsal üretimi de doğrudan etkiliyor.
“Güneydoğu’da yüzde 53, İç Anadolu’da yüzde 36, Ege ve Marmara’da yüzde 30 oranında yağış eksikliği var. Bu da tarımsal ürün rekoltesinde ciddi bir düşüş anlamına geliyor,” dedi.
Kuraklık uyarısında özellikle büyükşehirler ön planda. Ankara’da baraj doluluk oranı yalnızca yüzde 13,3 seviyesinde. İzmir’in en büyük su kaynağı olan Tahtalı Barajı'nda ise seviye yüzde 10,1'e gerilemiş durumda. Özçelik, bu rakamların acil önlem alınmazsa kentsel su krizlerine yol açabileceği görüşünde.
“Altyapısı yetersiz, rezervuar sistemleri zayıf olan şehirlerde içme suyu temininde büyük zorluklar yaşanacak. Özellikle yaz aylarında kısa süreli sağanakların ardından taşkın ve altyapı baskıları da artacak,” uyarısında bulundu.
Son veriler, kuraklığın yıl boyunca derinleştiğini gösteriyor. Özellikle Haziran ayında ülke genelinde yağış azlığı yüzde 63’e kadar çıktı. Marmara’da yüzde 94, Güneydoğu’da ise yüzde 88 oranında yağış kaybı yaşandığı belirtildi.