Soma davasında karar:  Patronun cezası yalnızca 20 yıl

Haber Merkezi -  301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı davasında karar açıklandı. Yeniden görülen davada, "Bilinçli taksirle öldürme ve yaralamaya neden olma" suçlamasıyla yargılanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a 20 yıl hapis cezası verildi. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç beraat ederken, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Ormanoğlu ise 12 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırıldı. Karar onanırsa patron Can Gürkan sadece yaklaşık 6 ay cezaevinde kalacak. Madenci aileleri kararı yuhaladı, madenci yakını Naciye Kaya hakim kürsüne ayakkabısını fırlattı. Yaşananları "kepazelik" olarak niteleyen ailelerin avukatları "Bu kararla bundan sonra işçilerin katliamına ferman çıkarmışlardır” dedi.

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen katliamda yaşamını yitiren 301 madencinin ölümüyle ilgili dava haklarında verilen kararların Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından bozulması üzerine Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç’in Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.

Duruşma öncesi yaşamını yitiren madencilerin aileleri, avukatlar, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel ile çok sayıda sendika ve siyasi parti yöneticileri Akhisar İstasyon Meydanı’nda bir araya gelerek adliye önüne yürüyüş gerçekleştirdi. “Unutmadık, unutmayacağız” ve yaşamını yitiren 301 madencinin isminin yazıldığı pankart açıldı. Sık sık “Soma’nın kömürü katilleri yakacak”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” “Soma’yı unutma, unutturma”, “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.

Yürüyüş sonrası duruşmanın görüleceği salona geçildi. Duruşma kimlik tespiti ardından başladı. Hakim Pehlivanoğlu’nun kararı okuduğu sırada duruşma salonunda şehit madenci yakınları tepki gösterirken, mağdur ailelerin avukatları ise masaya vurarak tepkilerini gösterdi.

 

KARAR YUHALANDI, MADENCİ YAKINI KÜRSÜYE AYAKKABI FIRLATTI

Kimi madenci yakını "Yuh" sesleriyle tepkisini dile getirirken, madenci yakını Naciye Kaya hakim kürsüne ayakkabısını fırlatarak tepkisini gösterdi. Mağdur madenci ailelerinin hakim kürsüne doğru yürümeleri polis tarafından engellendi.

Reklam

 
KARAR ONANIRSA CAN GÜRKAN SADECE 6 AY CEZAEVİNDE KALACAK

Mahkeme, Can Gürkan'a bilinçli taksirden birden fazla kişinin ölmesine ve yararlanmasına sebebiyet vermekten 20 yıl hapis cezası verildi. Verilen cezayı Yargıtay onaylarsa Can Gürkan’ın tutuklu kaldığı süre ve yeni infaz düzenlemesi doğrultusunda yaklaşık 5-6 ay cezaevinde kalacak.

Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç beraat ederken, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Ormanoğlu ise basit taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına ve ölümüne sebebiyet vermekten 12 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırıldı. Kurt ve Ormanoğlu daha önceden tutukluluk süreçleri olmadığı için Yargıtay kararı onaylarsa tutuklanacaklar.

 

“BU KARAR BUNDAN SONRAKİ İŞÇİLERİN KATLİAMINA FERMAN ÇIKARMIŞTIR”

Duruşması sonrası aileler ve avukatları açıklama yaparak karara tepki gösterdi.

Avukat Nergis Tuba Aslan, “Katliamın üzerinden 7 yıl geçti ve gözlerimiz kepazelik gördü. 7 yıldır bu aileler adaletin pesinde adaleti yakalayabilmek için canlarını dişine takip mücadele veriyorlar. Bu davayı, sermayeyi koruyan, kollayan patronlara arka çıkan tüm devlet kamu görevlileri tüm sermayedarlar bir gün hesap verecek. Bizler vazgeçmeyiz. Türkiye'nin en büyük katliamından sonra başka işçiler, bu çürümüş düzende çarklar arasında ezilip hayatını kaybetmesin istiyoruz. Bu kararla bundan sonra işçilerin katliamına ferman çıkarmışlardır” dedi.

 

Bu davanın peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Aslan, "Öfkemiz katlanarak artıyor. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bozuk düzende sağlam çark olmaz evet ama biz el birliğiyle yeniden el ele, omuz omuza insanca bir yasam için mücadele edeceğiz. Elbet biz kazanacağız" diye konuştu.

Avukat Can Atlalay da "Bu feryadın nedeni duyulan acı değil. Kundaktaki bebek duruşma salonlarında büyüdü. Can Gürkan'a 20 yıl dediler, yatarı yok. Adem'le Efkan'a 12 yıl dedi, yatarı yok. Haluk'a beraat dedi. Bu memlekette kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir davamız. Bundan sonrasını bırakmayacağız. Sorumlular hesap verecekler" dedi.

 

“ANKARA'DAKİ DEV DEVRİLMEDİKÇE NE ADALET NE HAK OLACAK”

Avukatların ardından söz alan madenci ailelerinden Elmas Kaya, "19 yaşımda oğlumu kucağıma almıştım, beraber büyüdük. Ankara'ya bir dev oturttular, yedi başlı oldu. Tek kişiye çalışır oldular, bizi evlatsız bıraktılar. Biz bizden sonrakiler için savaşıyoruz. Adalet istiyoruz. Adaleti belki biz görmeyeceğiz ama Ankara'daki dev devrilmedikçe ne adalet ne hak olacak" diye konuştu.

 

Naciye Kaya ise "Biz adalet istedik. Şimdi bizi izleyenler Soma'dan AKP'ye oy çıktı, diyecekler. Biz 301'ler yaşanmasın diye uğraştık. Cumhurbaşkanı 'En yakınım bile olsa cezasını çekecek' demişti. İşin ucu kendine dokununca sustu. Bizi her gün öldürdüler. Bu adalet kokuştu, yerin altında kaldı. Biz bittik artık" dedi.

 

“ADALET KİME GÖRE İŞLİYOR”

Gülten Çolak da adaletin duvarda asılı kaldığı söyleyerek, "Torunlarımız bizim mücadelemizle bizimle gurur duyacaklar, biz bu davanım peşini bırakmadık diye. Ama çıkan karardan gurur duymayacaklar. Onların çocukları ne diyecek? Nasıl bir vicdan bu? Adalet kime göre işliyor?  Ezilenlerin bu ülkede adaleti olmadığını bir kez daha gösterdiler" diye tepki gösterdi.

 

“SİSTEM SERMAYENİN YANINDA”

Berkan Köse de "Bu kara lekeye tüm ülke şahit oldu. Bu ülkede alınteri ölüm olduğunu anladık. Sistem sermayenin yanında. Biz her zaman direneceğiz. Bu davanın arkasındayız" dedi.

 

"301'İ BU MAHKEMEDE YENİDEN ÖLDÜRDÜLER"

Durmuş Sidal davanın peşini bırakmayacaklarını söylerken, söz alan İsmail Çolak da "301'i bu mahkemede yeniden öldürdüler. Burada bir cinayete tanıklık ettiniz. Zaten adil yargılama olmadı. Sonunda da beraat kararı verecek kadar gücünü almış. Biz asla unutmadık, unutmayacağız. Biz bu mücadeleyi verirken emeğiyle geçinen insanlar katledilmesin diye mücadele ettik. Ama yargının olmadığı bir ülkede geldiğimiz nokta burası. Bu kararı verenler burada yargılanacak. Bir gün adalet herkese lazım olacak" diye konuştu.

 

“ADALETİ BİZİMKİLERLE BİRLİKTE GÖMDÜLER"

 

Gülten Kavas da "Benim eşim orada 3 gün çalışmıştı. Mahkeme Başkanı Allah'tan rahmet dilediğinde anlamıştım bu davanın bizden yana sonuç çıkmayacağını. Bundan sonra 301 işçi daha öldürebilirim, çocukları babasız bırakabilirim demektir bu karar. Babasını görmeyen var ya aramızda. Adalet yok. Adaleti bizimkilerle birlikte gömdüler" dedi.

 

“BU PİSLİĞİ BU HALK TEMİZLEYECEK”

Avukat Seçil Ege Değerli ise "Tüm Türkiye halklarına söylüyoruz. Herkes saflarını belli etti. Bu salonda bu kararı bu heyet vermedi. Çok daha yukardan verilmiş bir karar bu. Bu salonda adalet 301 canla birlikte Can Gürkan'ın ayakları altında ezildi" dedi.

Bu toplumun adaleti Sedat Peker'den beklemeye layık olmadığını vurgulayan Değerli, "Ölen her bir emekçi bizim yoldaşımızdı. Saflar belli ediliyorsa biz de açıkça söyleyelim. Onlara sözümüz devrim olacak. Bu pisliği bu halk temizleyecek" dedi.

 

"HAK ARAYIŞINA DEVAM EDECEĞİZ"

Manisa Baro Başkanı Ali Arslan da "Bugün kazandığını sananlar aslında kaybedenlerdir. Bugün verilen bu cezalar hiçbir zaman tatmin etmeyecek, etmez de. Süreç işlemeye devam edecek. Bizler hak arayışına devam edeceğiz" diye konuştu.  

 

“BİZ BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da sözde adaletin tescillendiğini söyleyerek, "Çok öfkeliyiz. Soma'dan Şirvan'a aslında olan sermayenin, patronların korunması. 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamı ört bas etmek. Biz bu düzeni değiştirmek zorundayız. Soma'nın katilleri halkın önünde hesap verecek, sözümüz olsun" dedi.

 

“SENİN SADAKATİN ÖZEL GÖREVLENDİRİLDİĞİN SARAYADIR”

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de "Yine beklenen oldu. Bu salonda aileler için, çocuklar için, gözü yaşlı anneler babalar için ne yapılması gerekiyorsa onlar yaptılar, avukatların hepsi üstüne düşeni yaptılar. Gerçek gazeteciler üzerine düşeni yaptılar. Buraya kadar geldi bu dava. Madencinin kaderi bu ve yine beklenen oldu. Evlatlarının alınteri ile bağlıydılar buradaki aileler. Birbirlerine günahları ile bağlı olanlar gereğini yaptı. Can Gürkan'ı dışarıya bırakanlar suç ortaklarıdır" diye konuştu.

Reklam