• Nevavprestij
EGE Haber Girişi : 11 Mart 2021 22:06

Ritme göre zıplamak da suç oldu!

Ritme göre zıplamak da suç oldu!
İstanbul'da 8 Mart Gece Yürüyüşü'ne katılan çok sayıda kadın, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla evlerinden gözaltına alındı.

R

voyage otel

 

İstanbul'da 8 Mart Gece Yürüyüşü'ne katılan çok sayıda kadın, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla evlerinden gözaltına alındı. Polis suçlamaya dayanak olarak; "Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor" sloganını gösterdi. Söz konusu sloganı atan kadınların maskeler nedeniyle nasıl tespit edildiği sorusuna ise, "Ritme göre zıplayanları seçtik" yanıtı verildi. Kadın Örgütleri, Çağlayan Adliyesi'ne getirilecek olan kadınlar için adliye önünde buluşma çağrısında bulundu.

 

Ege Alternatif /Ayhan Karahan - İstanbul Taksim'de düzenlenen 19.’su düzenlenen Gece Yürüyüşü'ne katılan çok sayıda kadın "Cumhurbaşkanı'na hakaret" gerekçesiyle ev baskınları ile gözaltına alındı. Gözaltına alınan 13 kadının Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yaptığı duyuruda, kadınlara yöneltilen suçlamanın “Cumhurbaşkanı’na hakaret” olduğunu kaydetti. Yapılan açıklamada, “8 Mart Gece Yürüyüşü’ne katılan müvekkillerimiz ev baskınları ile gözaltına alınıyor. Henüz gözaltı kararını görmemekle birlikte müvekkillerimize 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasının yöneltildiği bilgisini edindik” ifadelerine yer verildi. 


GÖZALTINDAKİLER ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDE KARŞILANACAK


Yürüyüşü Komitesi, gözaltılara tepki gösteren yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada şöyle denildi: "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 19. Gece Yürüyüşü'nde on binler Taksim-Sıraselviler Caddesi'nde her yerin polis barikatlarıyla kapatılmasına, toplu taşımanın durdurulmasına, yasak izlenimi yaratılarak kadınların yanlış yönlendirilmesine, pankartımızın Karaköy'e giderken polis ablukasına alınmasına; kısacası tüm engellemelere rağmen buluştuk. Şimdi, yürüyüşün üzerinden 2 gün geçtikten sonra yine bir gece yarısı on binlerin içerisinden 13 arkadaşımız seçildi. 'Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor' sloganı her nasılsa 'cumhurbaşkanına hakaret' sayılarak gözaltına alındılar, savcılığa getiriliyorlar. Anlıyoruz ki 'Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla kimse gece yarısı gözaltına alınmayacak' diyen İnsan Hakları Eylem Planı kadınları kapsamıyor. Bu tutarsızlığı, kadın cinayetlerine üzüldüğünü söyleyip İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırma çabasından tanıyoruz. Eşit ve özgür bir hayat için ses çıkaran kadınları 8 Mart'ta 'ritme göre zıpladıkları' için, gece evlerine gelerek gözaltına alanlara karşı en büyük cevabımız bitmeyen isyanımız ve dayanışmamız. Çünkü biz hayatımız için mücadele ediyoruz. Arkadaşlarımızı almaya Çağlayan Adliyesi'ne gidiyoruz. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!"


CKD BODRUM ŞUBE BAŞKANI KARZEK: “SORUN RİTİMDE DEĞİL, RİTİMSİZLİKTE…”

 

Cumhuriyet Kadınları Derneği Bodrum Şube Başkanı Şükran Karzek konuyla ilgili olarak: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınların her tür engellemeye karşın özgürlüklerine güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, eşitlik taleplerini gür bir sesle dillendirmelerinin bazı çevrelerdeki hazımsızlığı devam etmektedir. İstanbul’da gece yürüyüşüne katılan kadınlardan 13 arkadaşımız, “Cumhurbaşkanına Hakaret” iddiası ile göz altına alındı. Emniyet güçlerinin 10.000’lerce maskeli kadın içerisinden, 13 kadını nasıl ayırt edebildiniz sorusuna ise: “Ritmik bir şekilde zıplamalarından” yanıtı oldukça ilginçtir. Yanıtın ikna ediciliğini bir tarafa bırakıyoruz. Ülkemizdeki en temel sorunlardan birisi de ritim bozukluğu yani ritimsizlik olsa gerek. Bu ritimsizlik siyasette, ekonomide, salgınla mücadelede daha doğrusu pandemi sürecinde, cinsel aşağılama içerikli egemen söylemde, toplum yaşamında kısacası her taşın altında… Ülkemizin tam da ritme, uzlaşmaya, birliğe, uyuma, birbirimizi anlamaya ihtiyacının olduğu bir dönemde bunlarla karşılaşıyor olmak gerçekten büyük talihsizliktir. Kaybeden ülkemiz, halkımız oluyor. Yıpranan ise cumhuriyet değerlerimizle birlikte demokrasinin bizzat kendisidir. Son olarak hayatın kendisinin olağan ve muhteşem bir ritmi vardır. Bunu bozmaya çalışmak kimsenin haddi değildir. Ülkemizde barışın ve sevginin ritmi için, gözaltındaki 13 arkadaşımızın bir an önce serbest bırakılmasını umuyor ve diliyoruz” görüşlerine yer verdi.