• raşit emir süer
BODRUM ÖZEL Düzenleme Tarihi : 07 Eylül 2020 15:21 Haber Girişi : 07 Eylül 2020 15:25

Kent Konseyi: Bodrum Belediyesi kıyı işgallerine sessiz kaldı

Kent Konseyi: Bodrum Belediyesi kıyı işgallerine sessiz kaldı
Belediyenin kıyı işgallerine sesiz kaldığına belirtilen açıklamada “Ahmet Aras  bir röportajda “Özlediğim Bodrum’a dönmek artık çok zor ama elimizdekini korumak olası” demişti. Nasıl koruyacaksınız?  Beyan ettiğiniz politikaların bugün neresindesiniz?"

Bodrum Kent Konseyi Kıyı Komisyonu düzenlediği basın açıklamasıyla  Bodrum kıyılarındaki işgale dikkat çekti.  Belediyenin kıyı işgallerine sesiz kaldığına vurgu yapılan açıklamada “Ahmet Aras verdiği bir röportajda “Özlediğim Bodrum’a dönmek artık çok zor ama elimizdekini korumak olası” demişti. Soruyoruz: Nasıl koruyacaksınız? Seçim öncesinde ve hemen seçim akabinde kararlılıkla söz verdiğiniz politikalarınız için sizi destekledik. Soruyoruz: Nasıl koruyacaksınız? Taraf olduğunuzu beyan ettiğiniz politikaların bugün neresindesiniz? Belediye kıyı işgallerine sesiz kaldı” ifadelerine yer verildi.

voyage otel

 

 

Bodrum Kent Konseyi Kıyı Komisyonu  düzenlediği basın açıklaması ile Bodrum kıyılarında yaşanan yağma, talan ve işgallere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Trafo Cafe’de gerçekleşen basın toplantısına Kıyı Komisyonu üyeleri Feyha Karslı, Sema Höçek, Mir Bahattin Demir,  Figen Erozan, M Mustafa  Duru,  Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, CHP Bodrum İlçe Başkanı Halil Karahan’ın yanı sıra çeşitli stk temsilcileri katıldı.

 

 

Basın toplantısında Bodrum Kent Konseyi Kıyı Komisyonu adına açıklamayı  Feyha Karslı yaptı. Bodrum’un kıyılarında; işletmeler ve şahıslar tarafından kıyı işgallerinin yıllardır artarak sürdüğü ve vatandaşların Anayasal hakkı olan kıyıların kullanılmasında engellerle ve sorunlarla karşılaştıklarını belirten Karslı,                  “Pek çok kıyı şeridinin Bodrumlular tarafından bu işgaller sebebi ile kullanılamadığı Bodrumluların ve yerel ve merkezi yönetimin zaten bildiği bir gerçektir. Bugüne kadar kamuoyu tarafından dile getirilen şikayetlere, işgallerin kaldırılmasına dair yapılan başvurulara, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen, yerel ve merkezi yönetim tarafından işgalleri önlemeye, kaldırmaya yönelik hiçbir adım atılmamış, kalıcı bir çözüm sağlanmamış, Anayasal hakkın kullanımının sağlanmasına dair hiçbir işlem yapılmamış ve nihayetinde işgaller Bodrum’un tüm kıyılarını kaplamıştır” dedi.

 

BELEDİYEYE ELEŞTİRİ

 

 Kıyı komisyonu tarafından hazırlanan ve  Başkan Ahmet Aras’a sunulan rapora dikkat çeken Karslı, “Komisyon olarak, 2019 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında 15 kıyı şeridinde güncel hukuksuz durumu yerinde tespit ettik; fotoğrafladık, videolarını çektik ve kıyıların talan, yağma ve işgal altında olduğunu belgeleyen raporu hazırladık. Özetle raporda; kıyıya ulaşımın, hatta yer yer denizin görülebilmesinin bile imkansız olduğunu ve ancak işletmeler tarafından istenen ücretin ödenmesi halinde kıyı kullanımının mümkün olduğunu tespit ettik. Raporu 24.12.2019 tarihinde Başkan Ahmet Aras, başkan yardımcıları, belediye ile ilgili personelin de bulunduğu kamuya açık bir toplantıda sunduk. Rapor ve sunumumuzda zaten hepimizin bildiği, ancak yerel ve merkezi yönetim tarafından uzun yıllardır işgalin, talanın kaldırılmasına dair gereğinin yapılmadığı işgalleri de gösterdik, genel yasal çerçeveyi de belirttik. Bu sunumun hemen ertesinde Başkan Ahmet Aras’ın talebi ile Belediye ve Kent Konseyi

birlikte Kıyılar Çalışma Grubu oluşturuldu. İşgallere, talana karşı kurulmuş bu komisyon hiç çalışamadı. Amacını, hedeflerini, çalışma sistemini belirleyemedi. Çünkü sadece bir kere bir araya gelebildi. Anayasa ve yasalarla kıyıların halka açık olduğu, eşitlik ilkesi kapsamında kullanma koruma dengesinin gözetilerek kullanılabileceği güvence altına alındığı halde, görünen o ki Bodrum kıyılarında Anayasa ve yasalar hükümsüz kalmıştır. Hükümsüz kalan yasa uygulamasına en belirgin örneklerden biri de ecrimisildir. Haksız işgal tazminatı anlamına gelen ve tahliye edilmesi işlemini de kapsayan ecrimisil kıyılarda kiralama sistemi olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.

 

ANAYASAYA AYKIRI

 

Kıyı kullanımına ilişkin anayasaya dikkat çeken Karslı, “Kıyılar özel yasa ile korunmaktadır. Anayasa’nın 43. Maddesi kapsamında devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu maddeyi anlayamayanlar için web sayfasında detaylı açıklama yapmıştır. ( https://csb.gov.tr/sss/kiyida-planlama ): “ Kıyı, Anayasa’nın 43. Maddesi uyarınca, herkesin eşit ve serbest kullanımına açık olan ve kamu yararına kullanılması zorunlu olan bir alandır. Bu Anayasal ilke çerçevesinde kıyıların kullanımında kamu yararı, gerek mülkiyet biçimi gerekse yapılanma ile ilgili kısıtlamalarla sağlanmaktadır. Daha farklı bir deyişle, kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altında olan, mülkiyete yani tapuda tescile konu olmayan bir konumdadır. Kıyılardaki yapılanma hakları iseson derece kısıtlıdır.

 

Kıyı alanları ve bu alanların doğal yapısını değiştiren bir eylem olan dolgu alanlarına dair işlem yapılmadan önce, hatırlanması gereken en önemli ilkeler, koruma, güncel anlatımıyla sürdürülebilir kalkınma ve kamu yararıdır. Anayasa’nın 43. Maddesinde kıyılar ve onların devamı niteliğindeki sahil şeritleri kullanımını öngörürken bu kullanımın koruma ve kamu yararı çerçevesinde sağlanması zorunluluğunu da hükme bağlamaktadır. Özet olarak değinmek gerekirse kıyı ve dolgu alanları, koruma-kullanma dengesi sağlanmak kaydıyla, kamu yararına kullanımı gereken, özel nitelikli alanlardır” . Bu konuda denetleme ve engelleme yetkisinin belediyeler ve/veya valiliklerde olduğu da belirtilmiştir. Yani anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere daha farklı bir ifade ile anlatmak gerekirse; kıyılar ne 49, ne 99 yıllığına kiraya verilebilir, ne şezlonglarla işgal edilebilir, ne betonla genişletebilir. 23 Temmuz 2019 tarihli AYM kararında, 2019 Ocak ayında çıkan ‘Torba Yasa’ ile Kıyı Yasası’na maddeler ve krokiler eklenmişti. Bazı noktalarda kıyılar doldurulabilecek, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılabilecek, kum, çakıl alınabilecekti. Kıyı Yasası’ndaki kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler uygulanmayacaktı. Aralarında Ahlat Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın da bulunduğu yapılar için Anayasa Mahkemesi “Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olmasının, buraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve doğasına uygun olarak herkesin ortakkullanımına açık bulunmaları gerektiği anlamına geldiğini vurgulayarak” yasayı iptal etti. “Denizden yararlanmanın ancak kıyının kullanımının herkese açık olması ile sağlanabileceğine” işaret eden AYM, “herkesin serbestçe yararlanmasına açık olan kıyıların aynı zamanda kamu malı olduğunu” belirtti. Buradan hareketle İmar Barışı adı altında 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış kıyı yapıları ve iskelelere imar affı getirilmesi, verilen yapı kayıt belgeleri de kesinlikle Anayasa ve Kıyı Yasa'sına aykırıdır. Ancak; bu konuda ne baroların, ne muhalefet partilerinin ne de kıyı belediyelerinin yargıya başvurusunu henüz duymadık. İşgal, talan, yağma ile ranta kurban edilen kıyılarla ilgili şimdiye kadar tüm sözlerimizde, mücadelemizde, itirazımızda karşımıza konan sürdürülebilir turizm ve gelirleri gerekçesi ise koca bir yalandır, aldatmacadır.” İfadelerini kullandı.

 

İŞGALLER HIZ KAZANDI

 

Bodrum’da kıyı  bu sene  Turizm’de de başlayan hareketlilikle birlikte işgal ve talanın hız kesmeden devam ettiğini ve Belediyenin işgallere sesiz kaldığını  ifade eden Karslı, “Belediye’nin eski yönetimlerin alışkanlığını devam ettirerek hiçbir şey yapmadığını, sessiz kaldığını, işgallerin yenileriyle birlikte devam ettiğini tekrar gözlemledik. Haziran, Temmuz ayında Bodrum Kent Konseyi talebiyle Belediye ile birlikte yapılan “Denizden Bakış” çalışması sonucu denizin içinde de kıyılardaki gibi aynı umarsız, yüzsüz, hırslı talanın var olduğu tespit edildi.  Başkanın isteği ve görevlendirilmesi ile Belediye ve Kent Konseyi’nin daha geniş kapsamlı ortak çalışması için yetkili personel ile birlikte komisyon kurulmasına karar verildi. Bu konuda özel kalemine yanımızdayken talimatını iletti. Komisyonun kurulması için süreci takip ettik, bekledik, sorduk, tekrar sorduk ve bugüne geldik. Biliyoruz ki “Bir işi çözmek istemiyorsanız komisyona havale edin” derler. Biz daha komisyonu bile kuramadık .Ancak bu hukuksuzluğa, talana, işgale karşı mücadelemiz Bodrum Belediyesi’nin politikaları değişsin ya da değişmesin devam edecek. ” dedi.

 

BAŞKAN ARAS’A POLİTİKA ELEŞTİRİSİ

 

Başkan Ahmet Aras’ı eleştiren Karslı,  “Ahmet Aras verdiği bir röportajda “Özlediğim Bodrum’a dönmek artık çok zor ama elimizdekini korumak olası” demişti. Soruyoruz: Nasıl koruyacaksınız? Biz zaten gördüğünüz, zaten bildiğiniz işgalleri yerinde tekrar tespit ettik, raporladık, tekrar tespit ettik, denizden de, dibinden de tespit ettik, belgeledik, resimledik, video çektik sunduk, verdik, raporlarla anlattık. Seçim öncesinde ve hemen seçim akabinde kararlılıkla söz verdiğiniz politikalarınız için sizi destekledik. Soruyoruz: Nasıl koruyacaksınız? Taraf olduğunuzu beyan ettiğiniz politikaların bugün neresindesiniz? Biliyoruz ki taraf olmak politik sorumluluk almak gerektirir. Ahmet Aras bu sorumluluğa talip oldu. Ve bizler bu politik sorumluluğun yükünü paylaşmak için hem STK.lar olarak, hem politik duruşumuzla, hem emeğimizle, hem görüş ve tolerans gösteren yaklaşımımızla gereken desteği verdiğimiz düşüncesindeyiz.” Dedi.