CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 13 Mayıs 2014te Somadaki maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçi için düzenlenen anma programına katıldı. Özel, hayatını
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 13 Mayıs 2014te Somadaki maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçi için düzenlenen anma programına katıldı. Özel, hayatını kaybeden madencileri bir kez daha rahmetle anarken gündeme ilişkin de açıklamalarda bulundu. Özel, "Biz terörün bitmesini, anaların ağlamamasını, yüzlerin gülmesini, ülkenin hızla kalkmasını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisanın Soma ilçesinde partisinin ilçe başkanlığı ziyareti sonrası 301 madenci için düzenlenen mevlit programına katıldı. Soma Kaymakamlığı koordinesinde Ulu Camisinde gerçekleştirilen ve öğle saatlerinde başlayan programda, Kuran-ı Kerim tilaveti ve hatim duasının ardından 301 maden şehidi için mevlit okutuldu. Özel, mevlidin ardından gerçekleştirilecek yürüyüş için Soma Belediyesinin önüne geldi. Burada basın mensuplarına açıklama yapan Özel, bugün Somada bir Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı olduğunu kaydederek, "Biz buralarda çok düşük oylar aldık. Çok kötü günler gördük. Ama Somaya hiç küsmedik. Somaya hiç söz söylemedik. Söyleyene de söylettirmedik. Gün oldu Somada da yüzde 60 oy aldık. Gün oldu Manisa Büyükşehirde de yüzde 60 oy aldık. Bu yüzden seçimi kazandığı gün yüzü gülüp kaybettiği gün hırçınlaşanlara, oy veren milli iradeyi kazanırsa baş tacı edip, kazanamadığı zaman alaşağı etmeye çalışanlara, geldiği sandıkla gitmeyi göze almayanlara, bindiği demokrasi tramvayından kaybettiği ilk seçimde inenlere Somadaki yürüyüşümüzü örnek göstermek isteriz. Bir siyasi partinin seçimde kazandığında ne yaptığıyla demokratlığı ölçülmez, kaybettiğinde ne yaptığına bakacaksınız. Bir siyasetçi kazandığında kendine demokrat diyorsa onu bir de kaybettiği gün görmeyi bekleyeceksiniz. Bizim kaybettiğimiz günleri gördünüz. Allah şahit, siz şahitsiniz. Soma şahit, Manisa şahit, Türkiye şahit. Sandığa hiç sırtımızı dönmedik. Millete hiç sırtımızı dönmedik. Millet de hiç kusur görmedik. Rakiplerimize gayri nizami şekilde asla ve asla saldırmadık. Onlara kumpas kurmadık, kurdurmadık. Ama her seçimi kazanıp bir seçim kaybedince Tayyip Beyin ne hale geldiğini, ittifakı mağlup olunca Sayın Bahçelinin ne halde geldiğini hepiniz görüyorsunuz. O acının yıl dönümünde Yusuf Yerkelin yerde Erdal Kocabıyıkı tekmelediği günden 11 yıl sonra ve bu Somada seçim sonuçlarına bakıp da Somaya küstah küstah laf edenlerin söylediği sözlere de sabredip ulaştığımız bugüne bu acının gününde bir kez daha birbirimize sarılmak istedik. 11 yıl önce unutursak yüreğimiz kurusun diyenlerin Somayı unuttuğu bir süreçteyiz. Unutmayanlara selam olsun. Somada dağın tepesinden reyting kovalayıp da bu meselelerde reyting kalmayınca Somaya sırtını dönenleri çok gördük. Dönmeyenlere, yüzünü dönenlere selam olsun" dedi.
"En kötü sendika sendikasızlıktan iyidir"
İş kazasında hayatını kaybeden gencin evine yaptığı ziyaretten bahseden Özel, "Annesi, biz diyordu evladımızı para için değil meslek sahibi olsun diye oraya yolladık diyordu. Para peşinde değil evladımız aileler mesleğinin peşinde, geleceğinin peşinde. Bugün de geldiğimiz noktada hem çok büyük bir kitlesel iş kazasının hem 18 yaşın altında küçücük bir evladın hayatını kaybettiği burada bir kez daha işçi sağlığına, iş güvenliğine ve önce iş güvenliği sonra kâr. İşçiler sağlıklı olacak ki çalışacaklar, kazandıracaklar, para kazanacaklar. Bu ilkeleri bir kez daha hatırlatıyorum. Tüm işçilere en kötü sendika sendikasızlıktan iyidir, mutlaka iyi bir sendikada, hakkınızı savunacak olan bir sendikada örgütlenin diyoruz. Çünkü işçiler teker teker olursa kendilerini savunmazlar ama birlikte olduklarında mutlaka doğrusunu, iyisini hep beraber yapacaklar. Buradan Somalı maden işçilerinin huzurunda Türkiye işçi sınıfını bir kez daha selamlıyorum. İş kazalarında hayatını kaybeden herkesi rahmetle anıyorum, ailelerine bir kez daha sabır diliyorum" diye konuştu.
"Biz terör istemeyiz"
Bir soru üzerine, terör örgütü PKKnın kendini feshi ve silah bırakmasına değinen Özel, "Önce sadece Devlet Beyin söylediği, Tayyip Beyin beklediği, risklerin Devlet Bey üzerinde toplandığından emin olduktan sonra Tayyip Beyin de konuşmaya başladığı, adına Terörsüz Türkiye dedikleri meselede biz 10 yıllardır tutarlı çizgisini ve tarihsel tutarlılığını koruyan bir partiyiz. Biz terör istemeyiz. Biz terörün karşısındayız, teröristin karşısındayız. Biz barış isteriz. Biz analar ağlamasın isteriz. Bu Türk de olsa, Kürt de olsa ağlamasın isteriz. Teröre harcanan para, terörle mücadeleye harcanan para millete harcanmış. Geçmişte bir takım açılımlar yapıp milleti dışlayıp başarısız olan Tayyip Erdoğan. O günlerde ona karşı çıkan Devlet Bahçeliye kandan besleniyorlar, vampir bunlar diyen Tayyip Erdoğan. Bugün Devlet Bahçelinin bir iki adım önde yürüdüğü bu süreçte onunla birlikte. O gün biz kan istemiyoruz, terör istemiyoruz, barış istiyoruz dedik diye bize terörist muamelesi yapan Bahçeli en önden yürüyor. O gün Cumhuriyet Halk Partisinin uyarılarını dikkate almayan Tayyip Erdoğan bugün yine dikkate almıyor. Dünün birbirlerine ağzı sağlam bir söz söyleyenleri bugün bir araya gelmişler. Bir de bakıyorsunuz düşmansız kalmışlar. Bize demleniyorsun dediği hem partiyi ki bence hiçbir mahsuru yok, diyaloğa girmişler, bir ilişki kurmuşlar. Şimdi onlara düşman lazım. CHPyi düşman bellemişler. Abdullah Öcalanın kurduğu parti ki PKK, Abdullah Öcalanın kurduğu partidir, o partiye ve kurucusuna methiyeler düzüp Gazi Mustafa Kemal Atatürkün kurduğu partiye, kurucusuna ve bugünkü yönetimine mesafe koymaya çalışıyorlar. Bunu milletimizin takdirine bırakıyoruz. Biz durduğumuz doğru yerdeyiz. Ne askerden kaçtık, ne bu millet için bir fedakarlıktan kaçtık. Gerekirse canımızı verdik. Gün oldu provokasyon yaptılar. Şehit cenazelerinde kendi işçilerini, belediye işçilerini üstümüze saldılar. Bir santim eğilmedik. Bir adım geri atmadık. Bir kelime de eksik konuşmadık. O gün ne dediysek, bugün aynı noktadayız. Hepsi döndüler, dolaştılar, CHPnin demokratik çözüm, terörsüz Türkiye ve herkes için eşitlik ve demokrasi dediği noktaya doğru geliyorlar. Biz pazarlık etmedik, biz bilmem ne yapmadığın şimdi nelere evrildiği ortada. Dünkü birtakım açıklamalarda ben cumhuriyeti kurmuş parti olarak bir terör örgütünün açıklamalarının muhatabı değilim. Ama bu açıklamalar MİTle istişare ediliyor, her kelimesi konuşuluyor, onun için bekleniyor denen açıklamalarda cumhuriyetin kurucu iradesiyle ilgili, Lozanla ilgili, askeri ile ilgili ve geçmişle ilgili çok söz var. O sözlerin hiçbirinin muhatabı ben değilim. O sözlerin hiçbirinin cevap verecek olan ben değilim. Bir terör örgütünün ifadelerini MİTle birlikte görüşülüyor, her kelime tasarlanıyor, her adım birlikte atılıyor diyen Recep Tayyip Erdoğana sorun, Devlet Bahçeliye sorun. O açıklamanın altında benim imzam, benim sorumluluğum yok. O açıklamanın altında Abdullah Öcalanın tarafı varsa Erdoğanla Bahçelinin tuğra gibi imzaları var. Sorumluluğu taşıyacaklar. O açıklamanın hesabını onlar verecek. Biz terörün bitmesini, anaların ağlamamasını, yüzlerin gülmesini, ülkenin hızla kalkmasını savunan taraftayız" dedi.
"Gerçek demokrasi lazım"
CHPnin nasıl bir yol izleyeceğine yönelik soru üzerine Özel, "Türkiye Büyük Millet Meclisinde hiçbir parti dışlanmadan, bir kapsamlı komisyon kurularak, bütün her şeyi yasal düzenlemeyle yapılarak anayasa değiştirelim kolaycılığına, anayasa değiştirelim uyanıklığına gidip de başka pazarlıkların içine girmeden, şehit ailelerini, gazileri, mağdur ailelerini çağırıp dinleyerek, kimsenin gözünün içine bakamayacak işler yapmadan, bu ülkede kimseyi rencide etmeden, kimseyi kenarda bırakmadan, kimseyi ihmal etmeden demokratik adımların atılması lazım" diye konuştu.
Özel, konuşmasının ardından sendikalar ve madenci aileleriyle birlikte belediye binası önünde başlayıp Soma madenci heykeli önünde son bulacak yürüyüşe katıldı.