Çeşme ve Urla’da gerçekleşen acele kamulaştırmalara ilişkin sekiz ayrı kuruluş Danıştay’a iptal davası açtı.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İzmir Bölge Mahkemesi önünde bir araya gelerek, Çeşme ilçesinin Alaçatı Mahallesi'nde yer alan 178 parsel arazi ile Urla'nın Zeytineli Mahallesi'nde yer alan 333 parsel arazinin, toplamda 511 parsel arazinin acele kamulaştırılmasına karşı dava açtı. İzmir Barosu, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, EGE-ÇEP, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İMECE-DER, Halkların Demokratik Partisi ve Yeşil Sol Parti Danıştay’a acele kamulaştırmaların iptalini istedi.
Acele kamulaştırma kararını yargıya taşıdıklarını açıklayan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, “Alaçatı ve Urla’da acele kamulaştırma kararı alındı. Turizm amaçlı acele kamulaştırma kararı bildiğimiz kadarıyla Türkiye’de ilk defa yapılıyor. 8 kurum olarak acele kamulaştırma kararının iptali için Danıştay’a dava açtık. Acele kamulaştırma ile vatandaşlarımızın uzun zamandır sit alanı olan malına devlet tarafından el konulmuştur. Bu hukuksuzdur. Bu yarımada üzerindeki rant projelerinin başlangıcı.Bundan sonra hızla adımlar atılacağını ve yavaş yavaş yarımadanın elimizden kaybolacağını düşünüyoruz. Sonraki dava sürecimizde bölgenin turizm geliştirme bölgesi ilan edilmesine ilişkin bir dava açılacak“dedi.
İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Sinan Balcılar da kurumlar olarak İzmir’deki Yarımada’nın ranta açılmasına karşı olduklarını ifade ederek, “Turizm teşvik bölgesinin genişletilmesi söz konusu olmuştu yakın zamanda. Onunla birlikte 24 Ocak’taki acele kamulaştırma kararının geri alınmasına ilişkin bir karar da verilmişti. Bunların ikisine ilişkin de bir dava çalışmamız olacak” dedi.
"BU DAVA İLK ADIM"
Tüm İzmirlileri davaya sahip çıkmaya davet eden EGEÇEP Avukatı Arif Ali Cangı da, “ Yarım adaya yönelik ciddi yağmalama planları var. bu onun bir başlangıcı. Bu sebeple bu dava önemlidir. Diğer yandan oluşan toplumsal tepki, son derece önemli. Bunu sürdürmek gerekiyor. Çünkü kamuoyu gündeminden düştükten sonra sorun dava dosyalarına sıkışıp kaldıktan sonra o sorunu çözebilmek çok zorlaşıyor. Umarım bu duyarlılık devam eder ve başarırız!”