• ali öztürkl hdr ilanı
GENELHaber Girişi : 31 Mayıs 2025 11:10

Bursadaki 25 senelik küskünlük Mekke-i Mükerremede bitti

Bursadaki 25 senelik küskünlük Mekke-i Mükerremede bitti
Bursanın Orhaneli ilçesinde yaşayan Sevinç ve Çiçek aileleri, köyde çok iyi komşuluk yaşarken 25 sene evvel küstü. Birbirleri ile konuşmayan iki aile, aynı
Bursanın Orhaneli ilçesinde yaşayan Sevinç ve Çiçek aileleri, köyde çok iyi komşuluk yaşarken 25 sene evvel küstü. Birbirleri ile konuşmayan iki aile, aynı düğüne gitmiyor, kahvede aynı masaya oturmuyorlardı. İki aile de 14 yıl önce hac için kayıt yaptırdı. Kura, 2025 senesinde iki aileye de aynı anda çıktı. Barışma arzusu, hac kurasından sonra başladı. Hac programı belli olunca Emir köyünde Osman Sevinç (66), hac mevlidi tertipledi. 25 senedir konuşmadığı Yüksel Çiçek de (60) davetli olmadığı halde köydeki camide tertiplenen bu mevlide iştirak etti. Ancak ilk başta Osman Sevinç, müftülükte hac kaydını yaptırırken Diyanet yetkililerine farklı bir kafilede ile gitmek istediğini belirtmişti. Orhaneli İlçe Müftüsü Ahmet Fuat Çandır, kendisinin kafile başkanı olduğunu, iki ailenin de kendisi ile birlikte mübarek yolculuğa çıkacağını söyledi. Hac eğitimleri sırasında dünyevi kırgınlıklardan sıyrılmak gerektiğini anlatan Müftü Çandır, bu arada Bursa İl Müftülüğünün hazırladığı dargınlıkların sona erdirilmesi ile alakalı bir videosunu da iki tarafa da ailece seyrettirdi. Kalpleri yumuşayan Sevinç ve Çiçek aileleri, Yenişehir 4. Kafilesinde birlikte hac yapmayı kabul etti. Bursa Yenişehir Havalimanından yola çıkıp Medine-i Münevvereye kavuştular. Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Ravza-i mutahharasına birlikte giden iki ailenin fertleri geçmişteki kırgınlıkları unutmaya karar verdi. Üç gün sonra Mekke-i Mükerremeye Beytullaha kavuşan Osman-Hatice Sevinç çifti ile Yüksel-Kıymet Çiçek çiftleri Mekke-i Mükerremede kucaklaşıp birlikte Diyanet İşleri Başkanlığının tertiplediği yemekte aynı sofraya oturdu.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç, mukaddes toprakların ömürde bir defa ziyaret edilebilen mübarek yerler olduğuna dikkat çekerek, "İnsanların Allahtan af dilemek için önce kendisinin affetmesi gerekiyor. Zamanında birtakım kırgınlıklar olmuş olabilir. Bu mübarek beldelere gelirken dünyaya ait o kırgınlıkları bir tarafa bırakıp, Ben götürüp kalbimi Rabbime teslim etmek istiyorum diyerek bu yerlere gelmeniz çok büyük bir bahtiyarlık. Bu yüce gönüllüğünüz, Allah katında inşallah kabul görecektir. Nasıl uzun yıllar sonra birbirinizi hoş görüp barışmışsanız, Allah da sizleri yüce katında bağışlar. Arafatta vakfeye durmadan önce bunu yapmış olmanız, başarmış olmanız bu mübarek toprakların kutsiyetini bir kere daha ortaya koyuyor" diye konuştu.
"Birbirimizin yüzüne bakamayacak bir kusurumuz yok. Burası ruhların buluştuğu kenetlendiği topraklar. Allah insanı her hâliyle kulluğuna kabul ediyor. Ya Rabbi deyince kabul edip bağrına basıyor" diyen Kadir Dinç, "İnsanlar birbirlerine niçin affetmesin ki? Müminler, birbirleriyle üç günden fazla küs durmaz. Hep şeytanı sevindirmiş oluyoruz. Sizleri tebrik ediyorum. İnşallah bu kardeşliğinizin kıyamete kadar devam etmesini Mevladan niyaz ediyoruz" dedi.
Hac için 14 seneden beri beklediğini belirten ve 25 senedir konuşmadığı Osman Sevinç ile aynı kafiyeleye düşmelerinin Allahın bir lütfu olduğunu belirten Yüksel Çiçek (60), "Bu mübarek yolculuğa çıkmadan önce kendi kendimize bir muhasebe yaptık. Pişmanlık oluştu. Bu küslüğü geride bırakmak bana sırtımdan büyük bir yükün kalktığını hissettirdi" diye konuştu. Osman Sevinç kendisinin hafiflediğini belirterek, "Büyük bir günahtan kurtulduğumu hissediyorum. Mübarek topraklarda karşılaşmasaydık barışmamız pek mümkün olmazdı. Kutsal topraklara aynı kafile ile gitmeyi de büyük bir işaret olarak kabul ettim. Ben de üzerimden büyük bir yükün kalktığını hissediyorum" dedi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç, iki aileye yanına alarak sözlerini şöyle tamamladı: "Bu toprakların rahmeti kendilerini kuşatmış. Rabbimize gidiyoruz, Allah bizi evine kabul etmiş. Üç günlük dünyada biz birbirimize niçin yabancı duralım? Aynı köyde kaldığımız hâlde kalplerimiz niçin birbirine uzak kalsın? Arafatta vakfeye durup söz vereceğiz. Daha bizi bekleyen mahşer var, ahiret var. Demek ki bu pişmanlık duyguları canlanmış. Kafile başkanımızın ve hocalarımızın yönlendirmesiyle, Allah bizi affederken niçin biz birbirimizi affetmeyelim? diyerek buluşmuşlar. Kalpler yumuşamış. Bu mukaddes belde, vahyin beşiği olan bu topraklar, Ümmül-kura olan bu topraklar, ana kucağı ile bu kardeşlerimizi kucaklamış. Tekrar kardeşlik bağları ile birbirilerine bağlamış. Tebrik ediyoruz".
Orhaneli İlçe Müftüsü Ahmet Fuat Çandır da şimdi özellikle Hatice ve Kıymet teyzelerin birbirlerini bırakmadıklarını, iki ailenin hep birlikte tavafa gidip ibadetlerini beraberce ifa ettiklerini sözlerine ekledi.