Bodrum Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Kültür A.Ş., bugün artık fiilen iflas etmiş bir kurumdur. Üç aydır çalışanlarına maaş ödeyemeyen, eşyaları depolara kaldırılmış, tasfiye süreci başlatılmış bir şirketten söz ediyoruz. Soru şu: Bu yapının kurulmasına gerçekten ihtiyaç var mıydı?
Oysa belediyelerin kültür ve sosyal işler müdürlükleri zaten bu alandaki hizmetleri yürütmekle yükümlüdür. Hal böyleyken, Bodrum Belediyesi neden ayrı bir anonim şirket kurdu?
Kültür A.Ş. hangi ihtiyaca karşılık doğdu? Bu şirketin kurulma gerekçesi, kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmadı, mecliste derinlemesine tartışılmadı.
Bugün ise elimizde, milyonlarca lira borçla kapanmak üzere olan bir kurum kaldı.
Kurumsal yapılanma bir vizyon işidir. Ancak Kültür A.Ş.’nin yapılanmasında vizyondan çok günü kurtarma çabası, liyakatsiz atamalar ve plansızlık vardı. Şirketin başına getirilen yöneticiler hangi yetkinlikleriyle seçildi, ne tür denetim mekanizmalarına tabi tutuldu? Tüm bu sorular cevapsız kaldı. Hesapsız bir yapı inşa edildi ve sonunda olan Bodrum halkının parasına oldu.
Sadece bir kitap fuarı nedeniyle 5 milyon TL zarar eden bir kurumdan söz ediyoruz. Tek bir etkinliğin kamuya maliyeti 5 milyon lira! Bu zararın hesabı kimden sorulacak? Bu sorunun cevabı da meçhul.
Dahası var. Şirketin Bodrum’un en değerli bölgelerinden biri olan Barlar Sokağı’nda dört ayrı mekanı bulunuyor. Yüksek kira getirisine sahip bu mekanların sergi salonu, etkinlik gibi durumlar için faaliyet göstermesi de başlı başına tartışmalı.
Zira bu mekanlardan birini özel bir yatırımcı yıllık 5 milyon TL bedelle, 10 yıllığına kiralamak istemiş ve parasını peşin ödemeyi teklif etmiş. Toplamda 50 milyon TL’lik bir gelir anlamına gelen bu teklif, kamu yararı açısından ciddi bir kaynak yaratabilecekken nedense kabul edilmemiş. Oysa bu gelirle borç yükü altında ezilen belediyeye ciddi anlamda kolaylık sağlayabilirdi.
Bu yaşananlar, kamu kaynaklarının ne denli hoyratça kullanıldığını gözler önüne seriyor. Doğru bir planlama ile borç yükü hafifletilebilecekken, yanlış yapılanmalar Bodrum Belediyesi’ni hem ekonomik hem de idari anlamda çıkmaza sürüklüyor.
Bugün geldiğimiz noktada Kültür A.Ş., Bodrum halkının sırtına yüklenen bir kamburdur. Bu yapının kuruluş süreci, işleyişi, mali tabloları ve karar vericileri kamuoyuna açık biçimde hesap vermelidir. Belediyecilik, sadece etkinlik düzenlemek değil; kaynak yönetimi, şeffaflık ve sürdürülebilirliktir.
Kültür A.Ş., Bodrum halkının sırtına yüklenen bir kambur olduğu kadar Bodrum Belediyesi için ise kara bir bilanço anlamı taşıyor.
Bunların ötesinde yanlış yöntemlerle doğru sonuçlar elde edemeyeceğimiz gerçeğini bir kez daha görmüş olduk. Bu kurum kurulurken kişisel beklentiler, hırslar veya başkaca durumlar gelişiyordu...
Bodrum'u Kültür'ün ve sanat'ın başkenti yapacaklarını ifade eden anlayış, Bodrum'a ve Bodrum Belediyesi'ne milyonlarca borç bıraktılar... Bodrum artık 'kamu borçları başkenti' oldu...
Yine sergiler için getirilen sanatçıların ve eserlerinin sigortalama işi için milyonlarca lira harcanmış... Sanatçının kişisel sergisi ve o sergiden Belediyeye herhengi bir ödeme yapılmazken neden belediye o eserlere sigorta yapıyor? Bu anlayış kamu veya yerel yönetimler hizmeti açısından ne ifade ediyor? Kime hizmet ediyor?Acaba bu süreçlere araçılık eden sigorta şirketleriyle veya kişilerle bir takım işler mi yürütülmekte?
Son söz yerine;
Bodrum, bu yanlışlardan ders çıkarmazsa yarın daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacaktır.
