Başlığı okuyan yetkililer kendinden şüpheye düşmüş olabilir. Biz açıklamadık? O halde kim ? Yoksa bir siyasi büyüğümüz mü ? Aslında biz de ya icra makamından ya da siyasilerden bekledik. Neyi mi ? Elle tutulur bir "acil eylem planı" olur. Bir iş birliği toplantısı olur. "Bekledik de gelmedi" Zeki Müren'in şarkılarında söylediği gibi.
Yalnız, bilinse de halı altına süpürülen bir gerçekleri var Bodrum'un. Vakti zamanında karikatürler ile isyanı çizilmişlerin inkarı bol şimdi manşetlerde! O takvimde gizli "acil eylem planı."Hem de ne plan. Gelmişi ile geçmişiyle adım adım sorunu yatırmış masaya. Sadece anlayan çözüyor şifreyi...Gerisi görüyor, okuyor, gülüyor, geçiyor yanından ve sessizce uzaklaşıyor.
"Ben kendimi niye anlatamıyorum. Neden sesim duyulmaz benim ?"diyen Bodrum, hasta yatağından sesleniyor!
Yetkililere tavsiyem 2013'de Paşalılar Petrol tarafından kültür faaliyeti örneği olarak basılmış takvimi bulsunlar. Okusunlar. Ama öyle haybeden değil takkelerini önlerine alarak. Sindire sindire yüksek sesle mümkünse...Marka ve isim verdiğime bakmayın, sizden gelen metin içerikleri kadar reklam kokmuyor bu ne bu öneri ne de bu yazı! Zaten böyle düşünenler yazının sonuna ulaşırsa anlayacaklar, herkesi kendileri gibi hastalığına yakalandıklarını! Biz yazıya devam edelim...
Sizden önce var olanlar, sizinle birlikte azalmamış tam tersi kronikleşmiş. Beslendiği yerden büyütmeyi tercih etmişsiniz tüm dertleri.
2013'den günümüze seslenen takvimde Mustafa Paşalı ve ekibi nelerin notunu almış? Gelin DHA imzalı habere birlikte göz atalım:
'Hey Gidinin Bodrum'u Hey, Nolupturun Gari' başlığı ile Bodrum'un 5 bin yıllık geçmişinde yedi kez batışını simgeleyen ve Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinin hazırladığı karikatürlerle renklenen takvimde, başta 1850'li yıllarda çekilen ve bugüne kadar bilinen en eski Bodrum fotoğrafı ile eski fotoğraflara yer verildi. Takvim yapraklarının her birinde Bodrum esnafının durumu, trafik sorunu, turist bekleyen hanutçular, ilçenin meslekler çöplüğüne dönmesi gibi konular işlendi.
Paşalı, karikatürlerin altına , 'Devraldığımız Miras Sahipsiz Olmamalı', 'Vermek için gelen yok, ama almak için gelen çok!', 'Kış aylarında 20 katı fazla esnafın olduğu yerde kim nasıl para kazanır?', 'Para kazanırken Bodrum turizm cenneti, turist gidince Bodrum sorunlar yumağı', 'Turist veli nimetim dersin, onu sağılacak inek yolunacak kaz görürsün', 'Bodrum'un geleceğini düşünmeden kendi çıkarını düşünürsün', 'Bodrum 12 ay yaşanan metropol mü? 3 ay turizm yapılan çok özel tatil beldesi mi?', 'Bodrum'un öz kaynakları, tarihi ve doğal zenginlikleri, yarımadanın yarınını güvenle inşaa etmeye yeter. Yeter ki geleceğimizi iyi planlayalım ve Bodrum'a sahip çıkalım' diye yazdı."
Şimdi bu yazının özeti ne ? Bugün gelinecek durum 10 yıl öncesinden çok netmiş. Bilinmeyen olağanüstü gelişen bir derdi yok Bodrum'un. Sebepleri de görünen o ki; halk nazarında biliniyormuş ve net ifade edilmiş hatta zorunuza gitmesin bari deyip sanata açılmış kollar.
Bunca çaba, emek , gayret ve farklı ağızlardan yapılan tekrar!
Anlatabilmişler mi?
Sorun bakalım kendinize ve sizde kalsın cevabınız; bu küçük hediyemizi de vicdanınıza gerdanlık olarak kabul buyurun lütfen.
Kapasiteniz anlamanıza yetmiş mi?
Özlü söz için ayrılan bölümü size sakladım. Cevabı yazar, burayı aklınızda siz doldurursunuz gari.
Haydi selametle...
