Hac vazifesi için akın akın mübarek beldeye gelen Müslümanlar, Kabe-i Muazzamaya kavuşuyor. Yıllarca hasretini çektikleri anı yaşayan milyonlarca müslüman,
Hac vazifesi için akın akın mübarek beldeye gelen Müslümanlar, Kabe-i Muazzamaya kavuşuyor. Yıllarca hasretini çektikleri anı yaşayan milyonlarca müslüman, ihramlı olarak girdikleri Mekke-i Mükerremede, 1446 yılı haccının önce umre tavafını ve sayını yaptıktan sonra Beytullaha yüz sürüyorlar. Kabe-i Muazzamayı ilk defa görenler, başlarını öne eğerek metaf alanına kadar, müthiş bir his fırtınası ile yaklaşıyorlar. Başlarını kaldırıp Kabe-i Muazzama ile yüz yüze kaldıklarında edilen bütün duaların kabul olduğuna inanan hacı adayları, göz yaşları ile isteklerini Allahü Tealaya arz ediyorlar.
Büyük bir hasretle, hac sırasının gelmesini beklediklerini ifade eden nasipli Müslümanlar, Kabe-i Muazzamada bu sene, inşaat faaliyetlerinin bitmesi ile daha düzenli bir ibadet imkanı buluyorlar. Allah-ü Tealanın evi olarak da kabul edilen Kabe-I Muazzamayı tavaf edenleri incitmeden, Beytullahın duvarına ulaşan binlerce nasipli, bu mübarek binaya yüz sürüp göz yaşları içerisinde dualar ediyorlar. Öncelikle zulüm altında soykırıma uğrayan Filistinli kardeşleri için dua eden Müslümanlar, sonra kendi memleketleri ve aileleri için taleplerini arz ediyorlar.
Kabede cennetten bir parça olan Hacerül Esved taşına ulaşmak isteyenler, öncelikle Kabe-I Muazzamanın Rukni Yemani köşesinden sıraya giriyorlar. Uzun bir bekleyişin ardından tavafın başladığı köşe olarak da bilinen Hacer-ül Esved taşının bulunduğu yere gelenler, gümüş kap ile muhafaza edilen bu cennet taşına yüz sürüp bereketleniyorlar. Daha sonra ise Kabe-i Muazzamanın kapısının altında Mültezem ismi verilen duvara yüz sürenler, dualar ve göz yaşları ile Allaha şükrediyorlar. Bazı hacı adayları da Altınoluk ve Makamı İbrahim tarafından gelerek, hızlıca Beytullaha ulaşabiliyorlar. Sahih olan hadis-i şerifte ve bütün fıkıh âlimlerinin sözbirliği ile bildirdikleri gibi, Kâbe kapısı ile Hacer-ül Esved taşının arasındaki tavaf yerine Mültezem denir. Bir kimse, burada göğsünü Kâbe duvarına değdirip, Mültezemi vesile ederek, Allahü teâlâya yalvarırsa, Allahü teâlâ onu zarardan, kusurdan koruyor. Kabe-i Muazzamanın duvarına ulaştıklarında göz yaşları ile Allaha niyaz eden Müslümanlar, dakikalarca yalvarışlarını sürdürüyorlar. Beytullahın duvarından ayrılmak istemeyen nasipliler, sırada bekleyen kardeşlerini de düşünerek 2-3 dakikalık ziyaretten sonra ayrılıyorlar. Kabe-i Muazzamaya yüz sürme imkanı bulanlar ise tekrar kavuşmak arzusu ile yanıp tutuşuyorlar. Bu sene yaklaşık 2 milyon hacı adayının Mekkei Mükerremeye hac vazifesi için gelmesi bekleniyor.
Kabeye ulaşan Türk hacı adaylarından Mustafa Mod, Beytullaha ulaşmanın ayrı bir his olduğunu belirterek, "Oraya yüz sürmek ayrı bir duygu. Her milletten Müslüman kardeşlerimiz, bir arada İslamiyetin dışında bir şey düşünmeyerek, Kabeye yüz sürmek için yarışıyorlar. Bütün müminlere rabbim nasip eylesin" dedi.