1968 öğrenci hareketinin efsanevi liderlerinden Taylan Özgür’ün 76. Doğum yıldönümü Turgutreis Mahallesi’ndeki Karaffe Cafe’de kutlandı
23 Şubat 1948 Ankara doğumlu olan Taylan Özgür 21 yaşındayken güvenlik güçleri tarafından Beyazıt Meydanı'nda öldürüldü. Katilleri hala bulunamadı. 68 kuşağının “faili meçhul” cinayetle öldürülmüş ilk ismidir.
ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümü öğrencisi Taylan Özgür, aynı zamanda Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun kurucularındandı. Özgür, ODTÜ’de antiemperyalist ve sosyalist öğrenci hareketinin içindeki mücadelesiyle ön plana çıkarken, Deniz Gezmiş’in de yoldaşı ve yakın arkadaşlarındandı. Adı Vietnam’da sayısız işkencelere ve katliamlara karışmış olan "Vietnam Kasabı" olarak bilinen ABD Büyükelçisi Robert Kommer’in aracını Ocak 1969’da ODTÜ’de yakan devrimci öğrencilerden biriydi. Eylemden sonra tutuklanan 13 öğrenci arasındaydı ve iki ay kadar tutuklu kaldıktan sonra 12 Mart 1969'da tahliye edilmişti.
“Sana Söz Olsun. O Motosiklet Alınacak”
Bodrum’da Taylan Özgür’e doğum kutlaması yapma fikri Volkan Doğer’den çıktı. 76. Doğum gününde Taylan Özgür için yaptırılan doğum günü pastasını kesen Doğer, Taylan Özgür’e hitaben; “Yüce lider senin zamanına geç kalmış olmamızla beraber biliyoruz ki; sen şu kısacık ömründe hiçbir şeye geç kalmamışsın. Mücadelenle ve örnek yaşamınla bizim yaşamımızda ne de büyük izler bırakmışsın. Ne büyük izler bırakmışsın. Demek 30 köy dolaşıp, 30 rapor hazırladın öyle mi? ‘Devrim’ yazmışsınız yoldaşlarınla 1968 yılında ODTÜ’ye. Onca karanlık, zulüm, zorbalık geçti o 56 yıl öncesinin kar beyazı harflerle nakşedilen muhteşem mesajınızın üzerinden. Nasıl bir inanç ve yürekle yazdı iseniz; halen silemediler, halen o yazınız hedefimizi netleştirmekte, mücadele yolumuzu aydınlatmakta. ABD Büyükelçisi Kommer’in arabasını yakmışsınız. Halen o ateş son derece harlı ve sönmedi. Sen doğalı kaç kez dönmüş dünya, güneşin etrafında. Hesapladım. Yanlış değilse 76 kez. Oysa sen 22. Doğum gününü kutlayamamıştın. Oysa bugün biz düşmana inat senin 76. Doğum gününü kutluyoruz. Hale abladan öğrendik. Çok istemişsin bir motosikletinin olmasını. Sana söz olsun. O motosiklet alınacak. Motosiklet devrimcilerin yaşamında önemli bir yer tutar. Anımsarsan Ernesto Che Guevara’nın 23 yaşında motosikletle Güney Amerika yolculuğunda yer yüzü muhteşem bir aydınlanmanın ve kavganın önünde selama durmuştu. Sana söz o motosikletle Anadolu’nun acılı olduğu denli, bereketli de olan tüm topraklarına özgürlüğü ve devrimi götüreceğiz. Sahi katledilişinden bu yana kaç kişi evlatlarına senin adını verdi? Kaç kişi halen senin adınla seslenir çocuğuna? Doğum günün kutlu olsun Taylan yoldaş. En görkemli doğum gününü de, o büyük günde; 23 Eylül 1969’da katledildiğin ve halen kanının kurumadığı Beyazıt Meydanı’nda kutlayacağız. Sana söz…” sözleriyle duygularını ifade etti.
Hale Kıyıcı “Onlar Güzel Çocuklardı”
Oldukça duygusal anların yaşandığı kutlamada Taylan Özgür’ün ablası Hale Kıyıcı ve eniştesi Mustafa Lütfi Kıyıcı da bulundular. Hale Kıyıcı ise kardeşinin doğum gününde; “Onlar güzel çocuklardı. Mesela kardeşim, çok yakışıklı bir çocuktu, kumraldı. Çok iyi İngilizce ve Fransızca biliyordu. İyi bir kürekçiydi ve okulun basket takımındaydı. Zaten öldürüldüğünde de üstünde basket takımının atleti varmış. Taylan çok esprili bir çocuktu ve anneme çok düşkündü. Çocukluğundan beri paylaşımcıydı Taylan. Ve biz, babam subay olduğu için askeri kışlalarda büyüdük. Taylan oradaki haksızlıklara ve erlerin dövülmesine çok kızardı, üzülürdü. Tabi bu yetişme biçiminden de kaynaklıydı. Annemiz ve babamız da öyleydi. Sistem bize ümmet olmayı dayattı ama başaramadı. Taylan’a sözümüz olsun; boyun eğmeyeceğiz. Onlardan devraldığımız bu ışıklı mirası mutlaka aydınlıklara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
Avukat Ziya Levent Doğuç “Bir Kıvılcım yeter”
Taylan Özgür’ün doğum gününde Karaffe Kafe’de buluşan topluluktan Avukat Ziya Levent Doğuç da faili meçhul cinayetlerle ilgili; “Devlet katili bulamıyorsa, o cinayet faili meçhul değildir. Aslında fail bellidir. Devlet sırrı veya başka bir gerekçe ile siyasi cinayetlerin üstünü örten, işlenen siyasi cinayetlerin faillerini ve suçun arkasındaki güçleri ortaya çıkartmayan hiç bir siyasal iktidar demokrasi ve hukuk devleti kavramlarından bahsedemez. Önümüzde bir Cumartesi Anneleri gerçeği var. 987 haftadır karda kışta kıyamette evlatlarının bir saç telinin, kemiğinin, mezar yerinin peşine düşmüşler. Ve bundan dolayı da baskı görüyorlar, eziyet çekiyorlar, davalara maruz bırakılıyorlar. Hukuk, adalet, demokrasi her şey bir tarafa… Bir annenin evladının kokusunun peşine düşmesinden daha doğal ne olabilir? Taylan Özgür’ün katlinin ve tüm faili meçhullerin aydınlatılması hiç de zor değildir. Bir kıvılcım yeter” görüşlerine yer verdi.