48 Köy Haritadan Silinebilir, 33 Bin Kişi Zorunlu Göçe Zorlanabilir

Yasa tasarısının onaylanması halinde, Milas, Yatağan ve Menteşe ilçelerinde yer alan 48 köy ve mahallenin tamamen haritadan silineceği, yaklaşık 33 bin kişinin zorunlu göçe maruz kalacağı iddia ediliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşmeleri süren ve kamuoyunda “zeytin ve madencilik yasa tasarısı” olarak bilinen düzenleme, Muğla’da büyük bir tehdit olarak görülüyor. Yasa tasarısının onaylanması halinde, Milas, Yatağan ve Menteşe ilçelerinde yer alan 48 köy ve mahallenin tamamen haritadan silineceği, yaklaşık 33 bin kişinin zorunlu göçe maruz kalacağı iddia ediliyor.

 

"Savaş Olmadan Göç Ettiren Yasa"

 

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Sözcüsü Umay Karabaş, söz konusu yasa teklifinin yalnızca çevresel değil, toplumsal, kültürel, psikolojik ve ekonomik açıdan da yıkıcı etkiler taşıdığına dikkat çekerek, “Bu yasa tasarısı savaş, afet ya da çatışma ortamı olmadan toplumsal bir kriz yaratır. İnsanların yerlerinden edilmesi, köklerinden koparılması anlamına gelir” dedi.

 

Zorunlu Göç ve Haritadan Silinecek Köyler

 

Karabaş’ın aktardığına göre, yasa tasarısı Meclis’ten geçerse:

“Üstün Kamu Yararı” Kılıfıyla Doğa ve İnsan Hayatı Yok Sayılıyor

 

Yasa teklifinde geçen “üstün kamu yararı” ifadesiyle maden sahalarının genişletileceğini belirten Karabaş, bunun ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçlerini by-pass edeceğini ve halkın söz hakkını ortadan kaldıracağını vurguladı.
“Haritadaki kırmızı çizgiler, geri dönüşsüz bir doğa yıkımının sınırlarını çiziyor” diyen Karabaş, bu kadar büyük bir alanın açık kömür madeni yapılmasının hem insan sağlığına hem de ekosisteme telafisi olmayan zararlar vereceğini ifade etti.

 

Köylerin Adları, Hatıralarıyla Birlikte Yok Olacak

 

Tarihi camileri, mezarlıkları, meraları ve sosyal yaşam alanlarıyla birlikte silinme tehdidi altındaki köyler şunlar:
 

Bayır, Kafaca, İkizköy, Akçaova, Bağdamları, Kuzyaka, Karacahisar, Bencik, Fesleğen, Gökpınar, Hasanlar, Şahinler, Pınarköy, Gökgedik, Yeşilbağcılar… ve toplamda 48 yerleşim birimi.

 

Bu köylerde yaşayan insanların kültürel geçmişlerinin, geleneklerinin ve toplumsal bağlarının koparılacağına dikkat çeken Karabaş, bu durumun sadece fiziki bir yer değişikliği olmadığını; aynı zamanda "toplumsal hafızanın silinmesi" anlamına geldiğini söyledi.

 

“Köksüzleştirme ve Nesiller Boyu Travma”

 

Sosyolojik olarak bu durumun “ülke içinde yerinden edilme” ve “köksüzleştirme” anlamına geldiğini belirten Karabaş, toplumsal travmaların nesiller boyunca aktarılabileceğini ve telafisi mümkün olmayan yaralar açabileceğini ifade etti.
“Bu yasa, savaşlarda bile yaşanmayan ölçekte bir demografik hareketliliğe neden olabilir” dedi.

 

Yasa Geçerse Muğla’da Ne Olacak?

 

 

“Muğla Susma!”

 

Umay Karabaş çağrısını şöyle sonlandırdı:
“Bu sadece Muğla’nın değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. Doğa için, insanlık için, çocuklarımızın geleceği için, sessiz kalmayalım. Çünkü eğer bu yasa geçerse, sadece köyler değil; vicdanlar da susacak.”


09.07.2025 11:42:39